23 Mart 2012 Cuma

Serooo..kalk güneş doğuyor....



Hep ofistekiler yazdı...
Şimdi sıra onda..
İlk "o" yazar diye tahmin ediyordum ama o biraz ağır takıldı...
Yeni1Hayat'a günler kala postu için "kutlu doğum haftasının" yeni konuğu...

Zeynoş: Zeynebim ,zeynebim...canım zeynebim...:) Siz şimdi böyle birbirimizle sıkı fıkı olduğumuza bakmayın... benim her türlü nazımı,kaprisimi çeker,bi kere de gıkını çıkarmaz garibim...Daha bikaç hafta önce barıştık hatta kendisiyle...öyle de "sarı inadım" vardır :):)
Çoğu zaman aynı filme gidip,ayrı fikirlerle çıkarız...Hatta bu konuda zeynoş'un benimle gittiği filmlerin hep kötü çıktığına dair bir tezi bile var...Öyle de benzeriz birbirimize yanii..allah bozmasın :)
Benim artık parmak hesabını geçen yıllarım var onunla o ayrı ama arkadaşlığımızın son 7 senesi aramıza dahil olan ve şimdi Zeynep'in kocası olan Serkan Duru ile pek anlaşamadığımız aslında ortada... Ama bunu çok dert etmiyorum...sanırım onlar da bunun farkında :):)


İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız..."yeşil elma"nın iki yarısı,bir çizgi filmin edi ile büdü'sü gibiyiz....
(Zeynoş'cum merak etme bu defa "Büdü" ben olurum :) )










Biz eskiden her gece Sero’yla gösterilere giderdik.. Süslenip püslenip çiftetellimizi, zeybeğimizi, romanımızı oynardık...Makyajı ağır yapmak adettendi... e ne de olsa sahne makyajıydı bizimki J
Ne güzel günlerdi...


Zeynep'cim güzel bi kız eklemek istedim,bizimkiler biraz kötüydü sanki :)

















                                                                      Bi hocamız vardı “Serap Mutlu Akbulut” derdi o günlerde Sero’cuğuma..(Laf söyledi bal kabağı J)

Şimdi bu kadına bakıyorum ama kendimle bağlantı bi türlü kuramıyorum..Güzel desen,güzel değil,mutlu desen mutlu değil.. Ay!benim başıma gelenler.... :)

Her gün Mecideyeköyde buluşup Yenibosna, ordan Beykent’e giderdik. Otobüs maceralarımızı geçiyorum, onlar çooooooook uzun sürer JAkşam dönüşte yine Yenibosna, ardından da Mecidiyeköy yapıp vatanımıza gelmiş gibi hissederdik.(Henüz metrobüs şehre gelmemiş,bu teknoloji ile tanışmamız köylüler gibiydik...) Bu aşamaya kadar Emoş’ta eşlik ederdi bize.
Ordan da 30M ‘ye bindikmiydi J Bizden mutlusu olmazdı J
Eee onca yoldan gelmiş olurduk, öğrenciyiz, paramız da yok...
Yine tavuklu pilava talim ederdik. Ama o tavuk pilav bi lezzetli gelirdi ki...  biftek yesek anca o kadar mutlu olurduk...

 
  Bunların hepsini yaparken 7/24 dedikodu yapma modumuz vardı bide J gerçi o da hiç bitmedi ama neyse J

Farkettin mi hep güzel kızları koyuyorumm :)

Sonra biz 15 yaşında arkadaşlarımızla yurt dışına gitme lüksünü yaşadık.. Avrupa’yı karış karış kaç kez gezdik ben sayısını unuttum.... Bide bu yetmezmiş gibi 2 kere de Amerika’yı baştan keşfettik J
Biz bi dönem böyle yaşadık Sero’mla J ben şimdi özlüyorum o günleri...

İsviçre..yılı kaçtı hatırlamıyorum..ama ben bu kadar tazecikken benim göz altı torbalarımın bu kadar belirgin olması daha önemli bi husus değil mi??
Her birinde yaşanmışlıklarımız, aşklarımız, mutluluklarımız, hüzünlerimiz, sevinçlerimiz, ilklerimiz... O kadar çok anımız var ki... Şimdi biraz büyümüş olsakta hatta birimiz evlenmiş barklanmış olsakta, o günleri düşünmek bile beni mutlu ediyor...

     Aynı şeyleri birbirimize anlatıp deli gibi kahkaha atma huyumuzda hiç değişmedi maşşallah J

Ben bu konuda Saba Tümer ile yarışabileceğimizi düşünüyorum hatta :)

Şimdi hayatımızın tüm akışı başka yöne...olsun... bundan sonraki güzel anılarımızı da belki 10 yıl sonra yine böyle dile getirmek kısmet olur...

Sözlerimi bir alıntı yaparak bitirmek isterim;
“Para var huzur var J S.D.” (Kim ki bu S.D.? J )



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder