25 Mart 2010 Perşembe

En Mutlu Olduğum Yer!

         Bazen herşey sıfırlanır hayatta..
"Tamam" dersin "en başatan ,en hayırlısı" .... Eskiye dair ne varsa eskide bırakır yeni baştan başlamaya adarsın kendini....İçindeki sese kulağını tıkayıp "yürü" dersin, kendi kendine hiç durmaksızın,ard arda...
Önüne kim çıkarsa çıksın aldırmazsın ezip geçer,kırıp dökersin...
        Çok kere karar vermişsindir aslında ama olmamıştır, hep birşeyler engel olmuştur zamanında ...İşte tüm o engel olanların yanından ayrılırsın bi süre sonra... Kabuğuna çekilip,düşünürsün ... Gerçekten ne oldu diye? Her gün artar o hayal kırıklıkların...Her gün bir başkasını duyarsın... Katmerlenir...İçinde çoğalır durur...Üzülürsün ama unutursun.. Unutmasanda,unutmuş gibi yaparsın.. İyi gelir...!!!
        Ayrı kalmak iyi gelse de, bir yanın oraya dönmek ister ama diğer yanın "hayır bi adım daha atma" diye kemirir durur beynini...doğru olan dönmemektir ,bunu bilirsin !
    
        İşte tamda böyle bi zamandı .... Dönmekle dönmemek arasında kaldığım bi zaman ayracında herşey sıfırlandı bi anda ... Tanıdıklarım,yaşadıklarım,bildiklerim,öğrendiklerim,sevinçlerim,üzüntülerim....
Herşey; ama herşey değişti bi anda....
        Şimdi, keşkelerimin azaldığı,iyi kilerimle yaşadığım o muhteşem devirdeyim...:):)
Ve hergeçen gün biraz daha büyürken ben,yaş hanemdeki sayılar,alnımda ve gülerken yanağımda oluşan çizgiler birer birer artarken, ben sadece "biz" olmanın keyfini çıkarıyorum ...
          Doyasıya gülüyorum....İçimdeki sevgiyi sonuna kadar kullanıyor,havaya yayılan aşk kokusunu sonuna kadar içime çekiyorum...!!!

          Ben sadece inandım.... Birinin bana RENK vereceğine ,birinin RENGİ olacağıma ....
Birbirimizin renklerini çalacağımıza inandım...
         
          Şimdi,
          En doğru rengi bulduğum,en doğru  ve en mutlu olduğum yerdeyim :):)

 
          E darısı sizin başınıza:):)

         


         
       
         
          

      

22 Mart 2010 Pazartesi

Bazen sadece 'hatırlamak' yeter...

Kimbilir belki karşınızdaki söylediği bir sözle fethetti o minicik gönlünüzü,

Belki elini omzunuza koyduğunda verdiği güvendi onu sizin kahramanınız yapan ...

Gözlerine baktığınızda sıcacık gülümsemesindeki sevgimiydi yoksa ??

Yoksa aldığı her yeni oyuncağı sizinle paylaşmasımıydı onu vazgeçilmez kılan ...

Birlikte walkman'in kullaklıklarını takıp,farklı şarkılarda olsa dinledikleriniz, o kocaman çam ağacının altında birlikte dans edişiniz mi yüzünüze o sıcacık gülümsemeyi katan....



Belkide aşık olduğunuz çocuğu işletmenizdi sizi birbirinize bağlayan....

Ya akşamın kör vakti hiç korkusuz yürüdüğünüz yolda onun yanınızda olduğunu ve hiç gitmeyeceğini bildiğiniz içindi bu sadakat...

Yada yıldızların altında geleceğe dair planların altına attığınız imzaysa onu hayatınıza katan...

Dönemin en meşhur şarkısıysa ARA BENİ,tam da bu şarkıda karşılıklı geçip dans ettiğiniz ansa ölümsüzleştirdiğiniz,

Eskiden bakkal dediğimiz şimdinin marketine giderken onca süslenmeye karşılık annenizden "ne o bakalın çırağına mı beğendireceksin kendini"diye fırça yediğinizde kendinizi tutamayıp dakikalar boyunca süren kahkahalarınızsa sizi çocukluğunuza götüren....



İşte şimdi ,

Oynadığınız saklambaçta,belki de yakartopta aradığınız "renk" onun tamda omzundaysa..

Hiç beklemeyin gidin onun omzuna dokunun :):):)

Çünkü ben öyle yaptım :):):)